31 Temmuz 2012 Salı

İSTANBUL AKVARYUM


Geçen haftasonu Florya'daki İstanbul Akvaryuma gittik. Doğruyu söylemek gerekirse beklentilerimizin üstündeydi. Sydney'de gördüğüm akvaryumdan sonra en iyisi olduğunu söyleyebilirim. 

Sydney'dekinin en hoşuma giden kısmı etrafı dev akvaryumlarla çevrili parti odalarının olmasıydı. Köpekbalıkları ile dolu akvaryumun olduğu parti odasında yılbaşı partisine katılmış ve çok keyif almıştım. Umarım, ilerde İstanbul Akvaryumunda da böyle alanlar açılır;)


Öpüşen iskorpitler sevimlilikleri ilk resim olmayı hakkettiler;))




Dress: Forever New
Bag: Kipling
Neckless: Tresera
Bracelet: Topshop
Shoes: New Balance


Tüm balıklar akvaryumda fıldır fıldır yüzerken bu balık ağır abi tadında salına salına gezindiği için ona "uyuşuk maşuk" adını taktık:))


Akvaryumun içindeki ışık dolayısıyla, resimlerde Avatar gibi çıktım: ))






Akvaryumun içine makine dairesi maketi yapmışlar, makine dairesinin içinde dümenin ne işi olduğunu anlamasakda, poz vermek için idealdi;))




Burasıda akvaryumun yağmur ormanı kısmı, tavandan küçük yağmur damlacıkları döküldüğü için oldukça nemli fakat keyifli bir kısımdı.




 Balığın fotoğrafını çekelim derken camdaki yansımadan bizde çıkmışız;)







Yağmur ormanında, ayakkabılarımı ıslatmam sonrası yüzümdeki zoraki gülümseme:))

30 Temmuz 2012 Pazartesi

BACK ON BOARD

İstanbul'dan ilk postum:))

Fotoğrafları akşam çektiğimiz için pek güzel değiller ama bir arkadaşımın doğum gününe giderken en sevdiğim eteklerimden birini ve Zara indiriminden kaptığım bluzü giyince bloğumda paylaşmak istedim;)


Top: Zara
Skirt: Sportsgirl, from Sydney
Shoes: Zara
Watch: Toywatch
Bracelets: Topshop, Forever New


Buarada, bir dipnot olarak, şunuda söylemem gerek. Aslında, göz çevrem resimlerde gördüğünüz gibi beyaz değildi, fakat SPF içerikli kapatıcı kullandığım için resimde ışığı yansıttı ve sonuç böyle oldu. SPF gerçeği , makyajımı tamamladıktan sonra aklıma geldiği için, birşey yapamadım.

O yüzden, düğündür, dernektir bol fotoğraf çektireceğiniz bir geceye katılacaksanız benim gibi yapmayın ve fondöteniniz başta olmak üzere cilt ürünlerinizin SPF içermediğinden emin olun;))



27 Temmuz 2012 Cuma

MEMORIES OF MY DREAM

Hala etkisinde olduğum Marmaris tatilimin biteli  neredeyse 1 hafta olmak üzereyken, bu sizlerle paylaşacağım son tatil postu olacak. Tüm stokları tükettim:)) 2 hafta nasıl geçti ne oldu hiçbirşey anlamadan kendimi yine masa başında buldum. Tek tesellim sevdiğim ve istediğim işi yapıyor olmam;))


Top: H&M
Skirt: Polo Garage (old, found at my parent's hourse:))
Neckless: Tresera
Shoes: Converse





26 Temmuz 2012 Perşembe

LİLA TIRNAKLAR



 French yapmaya üşendiğim zaman elimin gittiği ojelerden biride bu lila rengi oluyor. Hafif renkli, rakı beyazı tadında olduğundan kıyafetlerle uyumunda sorun yaşamıyorum, o yüzden sıklıkla kullanabiliyorum;)

25 Temmuz 2012 Çarşamba

FOREVER 21 - Pembeli Pinky

Bu elbisemi Dubai Ganimetleri postumda sizlerle paylaşmış ve hem rengini hem de kendisini çok beğendiğimi söylemiştim. Yazın gelmesiyle birlikte en sık giydiğim elbiselerimden biri oldu.

Elbisenin aslında başka bir kemeri vardı ama ben ayakkabılarımla aynı renk kemer kullanmayı tercih ettim, umarım hoşunuza gitmiştir.


Dress: Forever 21
Belt: Mango
Shoes: Mango
Bracelets:  Forever New , Top Shop and from local shop








24 Temmuz 2012 Salı

Polka Dot Dress


Gittiğimde Marmaris gerçekten çok sıcaktı, o yüzden tüm tatili bikini / t-shirt ve çıplak ayakla geçirdim. Elbiseydi ayakkabıydı takıydı tukuydu o işlere hiç girmedim zaten insan içine çıkmadığım için tantanaya gerek yoktu:))

Dolayısıyla, bu ve bundan sonra göreceğiniz çekimde giydiğim kıyafeti sadece post yapmak için giyip çekim biter bitmez hemen çıkardım. Postlarda olmasa götürdüğüm kıyafetlerin hepsi hiç giyilmeden geri gelecekti, neyse ki boşuna taşımamış oldum:))


Resimde gördüğünüz bu tipsiz gözlükler benim güneşlenme gözlüklerim. Çerçevesi çok ince olduğundan gözlük izi olması diye bunları kullanıyorum:))





Dress: Local Shop
Sneakers: Converse
Sunnies: Emporio Armani

23 Temmuz 2012 Pazartesi

TATİLDE NELER YAPTIM??

Tatilimi, her sene olduğu gibi bu senede Marmaris'te ailemin yanında geçirdim. Son derece sakin, gürültüden ve kalabalıktan uzak tatil geçirmek gerçekten çok iyi geldi. Toplam 2 hafta kaldım ve hiç insan içine karışmadım diyebilirim:))) Dışarı sadece 3 ya da 4 kez çıkarak asosyallik rekorunu kırdım:)) İstanbul'un kargaşasından sonra tamda ihtiyacım olan bir tatil geçirmiş olarak mutlu ve huzurlu yine buradayım:))

Tatilde neler yaptığımı anlatmaya tatilime yön veren fotoğrafla başlamam uygun olacak. Aşağıda gördüğünüz amca 69 yaşında bir tır şöförü. Amcamızın sol tarafı yıllarca güneşe mazur kalmış ve sonuç olarak yüzünün sağ tarafı ile sol tarafı arasında tam 20 yaş (!!!) fark oluşmuş.  


Tatile gitmeden önce bu gerçekle yüzleşmiş bir insan olarak, uzmanların tüm önerilerine uydum ve 12.00 ve 16.00 saatleri arası kesinlikle güneşe çıkmadım:)


Her ne kadar tehlikeli saatler içinde güneşe çıkmamış olsam da çıktığım zamanlar güneş öncesi - güneş sonrası tüm önlemlerimi aldım. Sonuç olarak, bir gram bronzlaşmadan tatili bitirdim :)))


Marmaris'te gördüğüm en düşük sıcaklık 40 derece olduğundan mümkün oldukça fazla su tüketip, her gün 1 soda içtim.


Aldığım önlemlerden sonra birazda keyif kısmına geçersek, yukarıda gördüğünüz balıkları kendimiz tutup kendimiz yedik;)
Tamam dürüst olacağım, tutma aşamasına benim hiç bir katkım olmadı, balıklar Amcam ve Gül'ün eseri;)


Yaklaşık 17 senedir mono ski yapıyorum. Mono ski ile manevra kabiliyeti daha fazla olduğu için su kayağına kıyasla daha zevkli. İçinizde hali hazırda su kayağı yapan varsa monoya geçmesini tavsiye ederim;))


Su kayağı ve mono ski tehlikeli sporlar değil fakat maalesef bazen istenmeyen kazalar olabiliyor. Bunu minimuma indirmek için kayağınızı doğru ayarlamanız çok önemli eğer bol olursa denge sağlamak zor oluyor. Kayağın dar olması ise, daha büyük bir tehlike çünkü düştüğünüz zaman kayak ayağınızdan çıkmıyor ve incinme ve kırılmalara sebep olabiliyor. Bunu sizinle özellikle paylaşmak istedim, çünkü bu tür kazalara şahit oldum ve böyle basit bir kural hatası yüzünden kimsenin başına kötü bir şey gelmesini istemem.


Marmaris'e gidip O Yes'in muhteşem pizzasını yemeden dönmek olmazdı. İnce hamurlu pizza seven biri olarak ne İstanbul'da ne de başka bir yerde bu kadar güzel pizza yapan bir yer görmedim. Eğer Marmaris'e giderseniz, yat limanının hemen girişindeki bu restaurantın pizzalarını denemenizi öneririm. Bu yazdıklarım kesinlikle reklam değildir, sahibinin kim olduğunu dahi bilmiyorum:))) Zaten reklama falan ihtiyacı da yok ne zaman gitsem mutlaka masa sırası oluyor, o yüzden biz işimizi garantiye alıp rezervasyonlu gidiyoruz.


Bu güzel kedicik, bu seneki davetsiz misafirimizdi. Nereden geldiğini bilmiyoruz ama yavrusuyla birlikte amcamın bahçesini sahiplenmişti ve renklerinin güzelliği ile kalbimizi fethetti ;))

Tatil postu şimdilik burada bitiyor ama ne giydim postlarına yine Marmaris'ten devam edeceğim;))